Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Synonyms
Sentences
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
Hide
Details
Clear
History :
gidip gelmek (arasında)
gidip gelmek (arasında)
History
Sentences
Meanings of
"gidip gelmek (arasında)"
in English Turkish Dictionary : 1 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
gidip gelmek (arasında)
run
v.
Meanings of
"gidip gelmek (arasında)"
with other terms in English Turkish Dictionary : 62 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
arasında gidip gelmek
go between
v.
He could come and
go between
heaven and earth at will.
İstediği zaman cennet ve dünya
arasında gidip gelebiliyordu.
More Sentences
Phrasals
2
Phrasals
(biriyle başka biri) arasında gidip gelmek
fluctuate between (someone and someone else)
v.
The Europe that the Heads of State are building
fluctuates between
powerlessness and contempt.
Devlet Başkanlarının inşa etmekte olduğu Avrupa, güçsüzlük ve küçümseme
arasında gidip gelmektedir.
More Sentences
3
Phrasals
arasında gidip gelmek
hover between
v.
For nearly a month, Tom
hovered between
life and death.
Neredeyse bir aydır, Tom hayatla ölüm
arasında gidip geldi.
More Sentences
General
4
General
birkaç yer arasında gidip gelmek
shuttle
v.
5
General
iki şey arasında gidip gelmek
hover
v.
6
General
banliyödeki ev ile şehirdeki işyeri arasında her gün gidip gelmek
commute
v.
7
General
arasında gidip gelmek (iki durum)
alternate between
v.
8
General
arasında gidip gelmek
shuttle between
v.
9
General
gidip gelmek (sarkaç gibi iki nokta arasında)
lurch
v.
Phrasals
10
Phrasals
(iş, okul) arasında her gün gidip gelmek
commute (something) into (something)
v.
11
Phrasals
(ev ile iş) (iki şehir/yer vb) arasında gidip gelmek
commute between
v.
12
Phrasals
iki yer/şey arasında araçla gidip gelmek
drive between
v.
13
Phrasals
iki yer/şey arasında araçla gidip gelmek
drive between
v.
14
Phrasals
(iki şey arasında) gidip gelmek
hover between (something) and (something else)
v.
15
Phrasals
(iki şey arasında) gidip gelmek
hover between something (and something else)
v.
16
Phrasals
(iki durum/hal) arasında gidip gelmek
vacillate between (thing) and (another)
v.
17
Phrasals
seçenekler arasında gidip gelmek
bounce (something) back and forth
v.
18
Phrasals
(biriyle başka biri) arasında gidip gelmek
alternate between (someone and someone else)
v.
19
Phrasals
biriyle başka biri arasında gidip gelmek
alternate between something and something else
v.
20
Phrasals
(insanlar/bir şeyler) arasında gidip gelmek
alternate between (people or things)
v.
21
Phrasals
(biriyle başka biri) arasında gidip gelmek
alternate between (someone and someone else)
v.
22
Phrasals
biriyle başka biri arasında gidip gelmek
alternate between something and something else
v.
23
Phrasals
(insanlar/bir şeyler) arasında gidip gelmek
alternate between (people or things)
v.
24
Phrasals
seçenekler arasında gidip gelmek
bounce back and forth
v.
25
Phrasals
(iş/okul ve ev) arasında her gün gidip gelmek
commute between (places)
v.
26
Phrasals
(iki yer) arasında sürekli gidip gelmek
commute between (places)
v.
27
Phrasals
her gün (yaşadığı ve çalıştığı yer) arasında gidip gelmek
commute between (places)
v.
28
Phrasals
(iş, okul arasında her gün) gidip gelmek
commute into
v.
29
Phrasals
(bir şeyle bir şey) arasında gidip gelmek
fluctuate between (something) and (something)
v.
30
Phrasals
(bir şeyle diğeri/iki şey) arasında gidip gelmek
hover between (something) and (something else)
v.
31
Phrasals
(iki kişi veya şey) arasında gidip gelmek
oscillate between (two people or things)
v.
32
Phrasals
(birileri/bir şeyler) arasında gidip gelmek
run between (someone or something)
v.
33
Phrasals
(bir şeyle/bir yerle başka bir şey/bir yer) arasında gidip gidip gelmek
shuttle from (something or some place) to (something or some place)
v.
34
Phrasals
(iki veya daha fazla şey) arasında gidip gelmek
vary between (something)
v.
35
Phrasals
(iki veya daha fazla farklı seçenek, olasılık) arasında gidip gelmek
vary between (something)
v.
36
Phrasals
(iki veya daha fazla durum, hal) arasında gidip gelmek
vary between (something)
v.
37
Phrasals
(bir şeyle bir şey) arasında gidip gelmek
vary between (something) and (something else)
v.
38
Phrasals
(iki veya daha fazla farklı seçenek, olasılık) arasında gidip gelmek
vary between (something) and (something else)
v.
39
Phrasals
(bir durumla/halle başka bir durum/hal) arasında gidip gelmek
vary between (something) and (something else)
v.
40
Phrasals
(bir şeyle bir şey) arasında değişmek/gidip gelmek
vary from (something)
v.
41
Phrasals
(bir durumla/halle başka bir durum/hal) arasında değişmek/gidip gelmek
vary from (something)
v.
42
Phrasals
(biriyle/bir şeyle biri/bir şey) arasında gidip gelmek
waver between (someone or something) and (someone or something else)
v.
Colloquial
43
Colloquial
iki seçenek arasında gidip gelmek
be a toss-up
v.
44
Colloquial
iki seçenek arasında gidip gelmek
be a toss-up (between a and b)
v.
45
Colloquial
(iki seçenek arasında) gidip gelmek
be of two minds
v.
46
Colloquial
(iki seçenek arasında) gidip gelmek
be in two minds
v.
47
Colloquial
başarıyla başarısızlık arasında gidip gelmek
be up and down
v.
Idioms
48
Idioms
iki seçenek arasında gidip gelmek
have (someone) coming and going
v.
49
Idioms
düşünceleri arasında gidip gelmek
alternate in between thinking
v.
50
Idioms
iki seçenek arasında gidip gelmek
blow hot and cold
v.
51
Idioms
yaşam ile ölüm arasında gidip gelmek
hover between life and death
v.
52
Idioms
(iki seçenek arasında) gidip gelmek
be in two minds
v.
53
Idioms
(iki seçenek arasında) gidip gelmek
be of two minds
v.
54
Idioms
yaşamla ölüm arasında gidip gelmek
lie hovering between life and death
v.
55
Idioms
(iki şey) arasında ince bir çizgide gidip gelmek
tread a fine line between (something)
v.
56
Idioms
istekli olmakla olmamak arasında gidip gelmek
be hot and cold
v.
57
Idioms
hevesli olmakla olmamak arasında gidip gelmek
be hot and cold
v.
58
Idioms
ilgilenmekle ilgilenmemek arasında gidip gelmek
be hot and cold
v.
59
Idioms
sıcak davranmakla soğuk davranmak arasında gidip gelmek
be hot and cold
v.
60
Idioms
yakın davranmakla uzak davranmak arasında gidip gelmek
be hot and cold
v.
61
Idioms
iki zıt şey arasında gidip gelmek
sway to and fro
v.
62
Idioms
iki seçenek arasında gidip gelmek
blow hot and cold
v.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of gidip gelmek (arasında)
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy